EYLÜL

Koca yaz geçti, ömürden bir yaprak daha düştü Hazan mevsimi hüznüyle  kapımıza gelip çattı. Hem de öyle aceleci, habersiz, öyle çat kapı. Vakit artık turuncu hüzünleri tatma vakti. Bu yıl az görmedik hüzünleri. Gel ama ömrümüze hüzün düşürmeden gel. Gel kalbimize ama binbir renk cümbüşünle gel. Yenilerken, yenilenirken artık hüzünlendirme bizi. Sarartma yüzümüzü, soldurtma gönlümüzü. … Devamını oku

Sevmek…

Leyla ve Mecnun’a gönül verip sevmek, Bir eli yağda bir eli balda olmak değildir. Her zaman cennette olmak da değildir. Sevmek her an insana şiir yazdırmaz. Her zaman insana roman okutmaz. Her an insanın yüzünü güldürmez. Hüzün ve sevinç diye iki yüzü vardır. Hüzün ve sevinci beraberce paylaşmaktır. Cennet ile cehennemi beraberce yaşamaktır. Sevmek, sorumluluktur … Devamını oku

Diyar-ı Bekir

Diyar-ı Bekir, On yedi ilçesi, 1046 mahallesiyle, Yurdumuzun cennet bahçesidir. Bazen yürek sızımız, Bazen yaşama sevincimiz, Bazen de en büyük tutkumuz. Gözyaşları bizim gözyaşlarımız, Onun sevdası bizim sevdamız. Kadim, bereketli ve hünerlidir, Renkli hem de Hevsel Bahçelidir. Bazen kederli, bazen seviçlidir. Hem türkülü hem de tarihlidir. Doğa ve insanıyla tarifsiz bir şehirlidir…

Neyim

Ben dünyada bir kar tanesiyim Tüm canlılarda suyun sesiyim Bazen kesilmiş nefesiyim insanlığın Bazen sevginin hiçsizliğiyim

“DENYO”LARIN MİTOZU

Simülasyona bağımlı bir çağın dijital platformunda yayımlanan “Azizler” filmi üzerine bir deneme… Çoğu insan bu filmi izledikten sonra “Beğenmedim, sıkıcıydı, saçmaydı, …” gibi cümleler kuracaktır, filmi değersizleştirmek isteyecektir. Çünkü, toplumsal bir hiper-ayna rolündeki bu film seyircide bir tokat etkisi yaratabilir. İzleyen kişi hayatın sıkıcı rutinini, belki de kendi konumunu; gerçeklerden beslenen, abartılı eylemler barındıran bir … Devamını oku

Sabır ve Gayret

Herkesin bir endişesi vardır bu hayatta! Aklından bir türlü silemediği, hatta Lokman Hekim’in bile tedavi edemediği… Zaman durmuyor, su gibi akıp geçiyor, Gün ışımak üzere, gece aheste aheste bitiyor! Ufukta taze gün belirecek, kuşları selamlıyor.    Neşeye hazırım, bu da gelir geçer diyor.    Endişeler biter, zaman durmadan geçer. Hiç tasalanma gönül, boş yere üzülme; … Devamını oku

Eğitime Dair…

Eğitim gerekli midir? 21. yy.da böyle bir soru mu olur diye düşünebilirsiniz.Elbette, gerekli. Ancak verilere göre 2 milyonun üzerinde okula gitmeyen çocuğun olması, sorunun haklılığını gösteriyor. Eğitim sosyal, ekonomik, dini, fenni, felsefi, sanatsal yönüyle komplike bir süreçtir. Bir Fransız düşünür “Aldığımız eğitim neyse siz o kadar olursunuz.’ der. Yaşadıklarımız, yaşıyor olduklarımız eğitimin gerekliliğine dair değil … Devamını oku

ZİRVE

Zirveye tırmanan dağcılar gibi, Pes ettiğin an, tepe aşağı! İnişi, yokuşu çok olan bir yol gibi, Pes ettiğin an, kazanımların da gitti, Şartı şurtu ne kadar ağır da olsa, İmkânları alaşağı edip de üzülmek yok, Bazen sendelesek de bu dar geçitten, Alnının akıyla çıkan insan pek mi pek çok…

Yalın-ız

Şimdi yalnız mısın Yada kalabalıkta mısın? Nasıl yalnızsın? Susuyor musun mesela Tüm haksızlıklara? Gömüyor musun kafanı kuma Her korkunda? Ya da gülüyor musun yalnızca Seni yalnız bırakanlara? Niçin yalnızsın? Kulağın yeterince duymuyor, Gözlerin yeterince görmüyor mu yoksa etrafındakileri? Gülüyor musun kendi kendine? Başın dik mi yürüyorsun Zorluğa rağmen tüm acımasızlığa? Yalnız mısın gerçekten yoksa yalnız … Devamını oku

Taze Bir Gün

Taptaze gün kim bilir nelere gebe, Neler, neler de taşıyacak o heybe. Birkaç bulut ve birkaç umut ile, Erkenden çıktım pirlerin yoluna, Her iniş, yokuşa gülerek bakıyorum, Her şeye rağmen sevgiye inanıyorum Her ne kadar berimde olmasan da, Yokluğunu varlığınla tamamlıyorum.