Kimsin, nerelisen, hangi şehirlisen diye sorisen!
Erê qurban! Bendeki sevdayî sen nerden bilisen!
Ben hem sevdayem hem gönülden yaraliyem.
Gecem gündüzüm kaldı mi ki ben san diyem!
Xançepek’in uzun, dar küçelerinde toz yutmiş,
Yazın şiddetli o sıcağında yalın ayak gezmişem.
Merminin oyuncak oldıği Dağ Kapı’da gezmişem
Mardin Kapı yolinda saatlerce voltalamiş,
Aşefçiler Çarşısı’nda alışveriş etmişem.
Seyrantepe yukışında kaç kez vurulmiş,
On Gözlü Köprü’de ne halaylar çekmişsem.
Ali Paşa Mahlesi’nde ne avareler oynamişem.
Bir sor, Melik Ahmet’te kaç kez akşamlamişem
Surlar’da gecelemiş bir sevdayem, ez heyran!
Hoş Geldin Aralık
Eylül’ün, Ekim’in vedasına alışmamışken Kasım’ın vedası eyledi ruhumuzu viran. Resmigeçit eyliyor anılar ömür defterimizden Bir baştan sona bir sondan başa gidip gelen, Üstü baldan tatlı, altı zehirden acı olan… Hepsinde biz kokuyoruz tüm yaşanmışlıklardan. Geçen zaman için bir şey gelmez elimizden. Yeter ki ders alalım, insan kalalım. Yeter ki kalbimiz soğumasın, sıcacık olsun. Varsın Kasım, … Devamını oku