Gönlümün Ayı Eylül!

Gitme gönlümün ayı, alıştım o güzel yüzüne! Keskin hançerini saplama pamuktan yüreğime, Seninle yaşam güzeldi, sensizlik azap gönlüme. Kolay kolay iflah olmam artık ben sensizliğinle, Gitme, yeniden başlayalım o altından günlere, Gitme, yeniden gidelim o gümüşten gecelere, Sarı, oynaşan yapraklarınla; şakıyan kuşlarınla, Anılar biriktirelim rengarenk cümbüşünle, gitme! Belki beni bu coşkuda bulamayabilirsin seneye. Gitme, görüşmesek … Devamını oku

Pirlerin Aşkına

Gönül okyanus gibi, girip derinlerde yüzsün. Irak olsun gam kederden, her yaratılanı sevsin. Yaratılanı severken de Yaradan aşkına dönsün. Kalp kapısı açık kalsın, giren hidayeti bulabilsin. Dervişlerin aşkına kansın ki hakikati bulabilsin. Duası hiç bitmesin, dervişlerin aşkına dönsün. Xanê, Yunusları bulsun; kalbi pamuk gibi olsun Gözleri sade O’nu görsün, masivayı görmesin. Kulağı sade O’nu duysun, … Devamını oku

Bir varmış bir yokmuş

Hikayemiz çok eskilere dayanır bizim. Bir varmış da bir yokmuş. Belki iki minik noktayız tüm evrende. Ama milyon yıldız var zihnimizde. İnişler çıkışlar haykırışlar yakarışlar… Ama ne olursa olsun kasvetli bir gece, soğumuş bir kahve, unutulmuş bir hikaye… Buyuz işte. Cümlelerimiz bile yarım. İki can candan öte ama hep düşman içten içe. Ne bir arada … Devamını oku

BEŞERİ HUKUKUN YETERSİZLİĞİNİN TEOLOJİK HUKUKA DAYANAN CİNAYETLERLE ÇÖZÜMLENMESİ

Agatha Christie’nin “On Küçük Zenci”si üzerine bir analiz… Frank Green’in tekerlemesiyle Agatha Christie, romanının temel dayanağını ve okuyucuyu bekleyen olaylar dizisinin küçük bir akışını bize ilk sayfalarda sunar. Kitabın ilk bölümünde okuyucunun karakterleri tanıması ve özümsemesi amaçlanır. On kişinin, Zenci Ada’sına, Bay Owen tarafından neden ve nasıl çağrıldıkları yüzeysel betimlemelerle okuyucuya açıklanır. İlerleyen bölümlerde kişilerin … Devamını oku

Ey Yâr

Deseler ki dünyada yaşamaya neden var mıdır? Senden öte dünyada yaşamak bana kâr mıdır?   Mem û Zin ile Leyla ve Mecnun sanki yâr mıdır? Senden öte bir yâr var mıdır ey can Sevdiceğim? Bu dünyada senden başka bir halaskâr var mdır?  

Özeleştiri

Hayat bir anda dalgalanıyor ve duruluyor ama var olmaya devam ediyor. İsteyip de yapamadığımız pek çok şey var belli ki… Umut denilen ince çizgide yaşıyoruz bu med ceziri. Peki! Asıl amacımız kulluk olarak çıktığımız bu yolda neyi umut ediniyoruz. Dünya dolu bir dünya çantası mı yaptık kendimize ? Yoksa ahiret azıkları da var mı heybemizde… … Devamını oku

Toplumun Temel Taşı

  Toplumdaki en temel yapı taşı ailedir. Ailenin bozulmasındaki en temel sorun sizce ne? Tabiki de bu soruya yüzlerce cevap verilebilir. Benim öncelik vereceğim tek cevap ise ben. Herkesin başkalarını suçlamakta oldukça mahir olduğu bu çağda ben kendimi suçlayarak başlamak istiyorum. Bu sorunun cevabını araştırırken kendimi bulduğumu da belirtmek isterim. Ben nasıl bir ailede yetiştim … Devamını oku

EYLÜL

Koca yaz geçti, ömürden bir yaprak daha düştü Hazan mevsimi hüznüyle  kapımıza gelip çattı. Hem de öyle aceleci, habersiz, öyle çat kapı. Vakit artık turuncu hüzünleri tatma vakti. Bu yıl az görmedik hüzünleri. Gel ama ömrümüze hüzün düşürmeden gel. Gel kalbimize ama binbir renk cümbüşünle gel. Yenilerken, yenilenirken artık hüzünlendirme bizi. Sarartma yüzümüzü, soldurtma gönlümüzü. … Devamını oku

“DENYO”LARIN MİTOZU

Simülasyona bağımlı bir çağın dijital platformunda yayımlanan “Azizler” filmi üzerine bir deneme… Çoğu insan bu filmi izledikten sonra “Beğenmedim, sıkıcıydı, saçmaydı, …” gibi cümleler kuracaktır, filmi değersizleştirmek isteyecektir. Çünkü, toplumsal bir hiper-ayna rolündeki bu film seyircide bir tokat etkisi yaratabilir. İzleyen kişi hayatın sıkıcı rutinini, belki de kendi konumunu; gerçeklerden beslenen, abartılı eylemler barındıran bir … Devamını oku

Eğitime Dair…

Eğitim gerekli midir? 21. yy.da böyle bir soru mu olur diye düşünebilirsiniz.Elbette, gerekli. Ancak verilere göre 2 milyonun üzerinde okula gitmeyen çocuğun olması, sorunun haklılığını gösteriyor. Eğitim sosyal, ekonomik, dini, fenni, felsefi, sanatsal yönüyle komplike bir süreçtir. Bir Fransız düşünür “Aldığımız eğitim neyse siz o kadar olursunuz.’ der. Yaşadıklarımız, yaşıyor olduklarımız eğitimin gerekliliğine dair değil … Devamını oku